Akvaryum balıklarımızın bir veya her iki gözü dışarı doğru şiştiğinde oluşan hastalığa Göz Şişmesi (exophthalmia) veya Göz Fırlaması denilmektedir. Balıklarımızın gözlerinin dış yüzeyi beyaz veya bulanık olabilir. Göz şişmeleri tek taraflı (sadece bir göz etkilenir) veya bilateral (her iki göz etkilenir) olarak karşımıza çıkabilir.
Teleskop gözlü japon balığı gibi bazı balık türlerinin doğası gereği gözleri dışarıya doğru çıkıktır. Bu türlerin yavruyken bile gözleri normal japon balıklarıyla aynıdır.
Akvaryumumuzda beslediğimiz balıkların gözünün şişmesi, göz küresinin arkasındaki bölgeye sızan doku sıvısından kaynaklanır. Sıvı miktarı arttıkça basınç artar ve balığın göz küresini dışa doğru zorlar. Bu gibi durumlarda bakteriyel enfeksiyonları yaygın olarak görebiliriz. Balıkların gözlerindeki bulanıklık, korneadaki (retinayı kaplayan şeffaf tabaka) zarardan kaynaklanır.
Balıklarımızda oluşabilecek göz şişmesi en sık kronik olarak zayıf (akut olarak öldürücü olmaktan ziyade) su koşullarına sürekli maruz kalmalarından kaynaklanır. Göz şişmesi, aşırı kalabalık veya seyrek suyu değişen akvaryumlarda yaygın olarak görülmektedir. Bu hastalık, birçok balığın bir arada, hijyenik olmayan koşullarda ve özellikle japon ve ciklet balıklarının bir arada bulunduğu akvaryumlarda görülür.
Göz şişkinliğini balıklarımızda tedavi etmek zordur çünkü üç farklı problemin bir araya gelmesinden oluşur. İlk olarak balığımızın korneasına zarar verir. Sonra balığın göz küresinin arkasında sıvı birikmesine yol açar ve son olarak göz ve etrafında bir bakteri enfeksiyonu meydana gelir.
Balıklarınızın bir veya daha fazlasında bu hastalığın belirtilerinin başladığını gördüğümüzde, akvaryumumuzda yoğun olarak bulunan bir enfeksiyon olasılığı olduğunu anlamamız gerekir. Bu durum bir süre devam ederse ve yeterli tedavi uygulanmazsa balıklarımız gözlerini veya görme yeteneklerini kaybedebilirler.
Nasıl Tedavi Edilir?
Balıklarımıza optimal su koşulları ve vitamin açısından zengin bir beslenme sağlarsak, kornealarında oluşan küçük hasarlar zamanla iyileşebilir.
Akvaryumumuza uygun miktarlarda ekleyeceğimiz tuz, şişmeyi azaltmaya yardımcı olur. Eklenecek tuzu, hem tatlı su hem de tuzlu su akvaryumlarında kullanabiliriz. Bakteriyel bir enfeksiyondan açıkça muzdarip olan balıklarımızı, diğer balıklara da bu hastalığın bulaşmasını önlemek için bir karantina tankına taşımalıyız. Birden fazla balık enfekte olursa, ana akvaryumu da antibiyotiklerle tedavi etmemiz gerekebilir. Ayrıca karantina tankına aldığımız balıklarımızı daha rahat takip ederek tedavilerindeki gelişmeyi gözlemleyebiliriz.
Bir uzmana danışarak alacağımız antibiyotik ve antibakteriyeller, kornea hasarının tam şişmiş göze dönüşmesini önlemede yararlı olacaktır. Ancak bu hastalığın ilerlemiş şekillerinde, farklı ilaçlar kullanmamız gerekebilir. Dahili ve sistemik enfeksiyonlara karşı kullanılmak üzere formüle edilmiş, tercihen suya ilave edilmek için yapılmış antibiyotikler kullanabiliriz.
Balıklarımızda bu hastalığın oluşmasını nasıl önleriz?
Su kalitesi açısından, 20 mg / l’nin üzerindeki nitrat seviyeleri, aşırı besleme veya yetersiz su değişimleri gibi seyrek bakımlar, bu hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştıran faktörlerdir.
Balıklarımızın göz kapaklarının olmamasından dolayı gözleri kolayca zarar görebilir. Örneğin balık ağları kullanmak balıklarımızın gözlerinde hasarlara yol açabilir. Balıkları doğrudan ağ ile yakalamak yerine plastik kaplara doğru itebiliriz.
Akvaryumumuzda oluşabilecek sıkıntılar sonucu balıklar, genellikle keskin kayalara, akvaryumun duvarlarına veya yerleştirdiğimiz süs bitkilerine çarparak gözlerine zarar verebilir. Akvaryumumuzdan keskin veya balıklarımıza zarar verebilecek objeleri çıkartmamız gerekir.
Bazı balıklar diğerlerinden daha gergindir. Ürkek balık türlerini, gürültülü veya agresif balık türleriyle bir araya koymamaya dikkat etmeliyiz.
Akvaryum suyunun PH değerini takip etmeli ve suyun tazeliği için en az haftada bir akvaryumumuzun suyunu değiştirmeliyiz. Suyu değiştirirken balıklarımızı olabildiğince nazik ve ürkütmeden bu işlemleri yapmalıyız.
Akvaryumun ışıklarının yakılması, sinirli olan balıklarının gerilmesine veya sağa sola kaçmalarına neden olabilir ve bu süreçte kendilerini yaralayabilirler. Düzenli güneş ışığı alan bir odada, bu durum çok fazla sorun olmayabilir ancak balıklarımızın akvaryumu karanlık bir odada ise, akvaryum ışıklarını açmadan önce oda ışıklarını birkaç dakika açık tuttuğumuzdan emin olmalıyız. Eğer akvaryum ışıklarını kapatacaksak, birkaç dakika daha oda ışıklarını açık bırakarak işlemlerin tam tersini yapmaya özen göstermeliyiz.
Balıklarımızda oluşabilecek bu göz hastalığını, balıklarımıza sağlıklı bir akvaryum ortamı sağlayarak ve fiziksel hasar riskini en aza indirerek önleyebiliriz. Bunun için ilk etapta akvaryum içinde onları yaralayabilecek objeleri akvaryumdan kaldırarak işe başlayabiliriz.